Bøker utgitt av Press Dionysus

One day, a little girl heard a sound beating within her left side. Ba-dum ba-dum ba-dum ba-dum. She set off on a journey into the land of her heart. There she discovered herself. At the end of her adventure her mother wrote this story and the little girl (6) illustrated it. This story is for all who want to find themselves within their hearts.

15 Aral¿k 2018 tarihinde Londra'da kalp krizi sonucu yitirdi¿imiz Metin ¿energüç sürgün yäam¿nda çocukluk hayalini, sanatç¿ olmay¿ bäard¿. ¿ngiltere'nin en iyi sanat okullar¿nda e¿itim gören ¿energüç, toplumumuzun bir elin parmaklar¿n¿ geçmeyen ressamlar¿ aras¿nda yer ald¿.Orizonun Ötesi'nde Metin ¿energüç'ün sanata, sanatç¿ya, yäama, insana dair çe¿itli duygu durumlar¿na ili¿kin yazd¿¿¿ aforizmalara sanatç¿n¿n baz¿ resimleri de e¿lik ediyor. ¿energüç kitab¿n önsözünde bunu ¿öyle aç¿kl¿yor: "Y¿llar önce sözcükler yerine, sadece çizgilerden olu¿an bir günlük tutuyordum. Bu defa, dü¿üncelerle 'çizilmi¿' bir günlük yapmak istedim. Aforizmalar, çizgilere en yak¿n formatt¿r. (...) Kitapta yer alan resimler çe¿itli dönemlere ait çal¿¿malar¿mdan olu¿uyor. Bunlar ne metnin illüstrasyonlar¿ ne de yapt¿¿¿m çal¿¿malar¿n teorik aç¿l¿mlar¿: resimler, genellikle dü¿ünceleri do¿uran ya da onlarla birlikte, yaratma sürecinde ortaya ç¿kan görsellerdi."Orizonun Ötesi, "Kenar Notlar¿" ya da bir "selfie", Metin ¿energüç'ün, aforizmalar¿yla resimlerini sanat¿n evrensel diliyle bulu¿turdu¿u ve kendi deyimiyle dü¿ünce derlemelerini bir araya getirerek bir "otoportre"ye, "dü¿ünsel bir selfie"ye dönü¿türdü¿ü bir yap¿t.

Herkes Büyür Elbette; anlat¿, an¿, öykü, gezi yaz¿s¿ ve ¿iirlerin harmanland¿¿¿ bir yolculuk kitab¿... "Yolculuk" ifadesi burada somut anlam¿yla da bir metafor olarak da kullan¿labilir; çünkü hem yazar¿n y¿llar önce terk etmek zorunda kald¿¿¿ yurduna yapt¿¿¿ ziyaretlere, gezip gördü¿ü yerlere ili¿kin gözlemlerine hem de kendi içinde geçmi¿ine do¿ru yapt¿¿¿ yolculukta zihninde canlanan hat¿ralar¿na tan¿kl¿k ediyoruz bu kitapta. Böylece bir yandan tam da pandemi döneminde tarihi Diyarbak¿r, Mardin, Urfa sokaklar¿nda edebiyatla yo¿rulan bir yolculu¿a ç¿karken bir yandan da 70'li y¿llar¿n ¿stanbul'una, yoksul gecekondu mahallelerine ve oradaki s¿ms¿cak dostluklara uzan¿yoruz. "Ad¿ hayat i¿te; geçiyor gerçekle dü¿ aras¿nda, hikâyeler yazmak gerek, unutmamak, unutulmamak ad¿na" diyor Sultan Karatä. Herkes Büyür Elbette'de gerçekle dü¿ aras¿nda ¿iirli bir yolculu¿a ç¿kmaya haz¿r m¿s¿n¿z?

Hello, my name is Maya. I am a superhero. Just like you. Do you know what our superpower is? We, all children, have the innate power to dream and can realise our dreams when we make an effort to. My friend Leo and I, two buddies together, had a dream. We went exploring and had lots of adventures.We enjoyed immensely sharing the same dream and seeing the world through each other's eyes. I am very happy and excited to be able to share our dreams and adventures with all the children and grown-ups, who never lost touch with their inner child. So, are you ready to join us on this journey?

ASYLUM, "WELL MET ISTANBUL, WELL MET LONDON" My novel is based on the memories of my Jewish neighbour in London's Sloane Square district. Knowing him inspired me to examine the social and emotional consequences around a love story between two young people from different ethnic backgrounds. The story I have woven starts in Istanbul, takes the reader on a trip to London and back again. In it, the daughters of a wealthy Jewish family of Bourgeois origin, go out on a picnic and never return to Pera Palace Hotel where they lodged. Rosa and Lizet, best friends of these two young girls, look for them everywhere to no avail. Their family presumed they were killed by SS officers. When Rosa's painful life ends, she entrusts her only son and a diary full of secrets to her sister, Lizet. Rosa's son Cem Michel and Aysegul are in love. While conservative Lizet puts up a fierce opposition, Cem Michel struggles to maintain his relationship with Aysegul. Love and endless suffering of war and genocide will continue to occupy writers and the film industry forever more.

Bir yeri terk etti¿imizde ac¿lar¿m¿z¿ geride b¿rak¿r m¿y¿z? Yoksa ac¿lar¿m¿z da pe¿imiz s¿ra bizimle gelir mi? F.Gül Özen, Parçalanma'da, Türkiye'den Almanya'ya, Naime'den Naomi'ye uzanan yolculukta göçmen bir kad¿n¿n geçmi¿iyle bugünü aras¿nda gidip gelirken yäad¿¿¿ ruhsal parçalanmay¿ ele al¿yor. Romanda, Almanya'da kendisine bir hayat kurmaya çal¿¿an Naomi'nin günden güne gerçeklikle ili¿kisini yitirmesinin ve bir suç sarmal¿na kap¿lmas¿n¿n hikâyesini okurken, farkl¿ göçmen kimliklerinin hayata tutunma çabalar¿na da tan¿kl¿k ediyoruz. "Ölümcül ihtimaller durmadan seslenirken" Özen; annesi intihar etmi¿, babas¿n¿ ise hiç tan¿mam¿¿ bir kad¿n¿n dram¿n¿, derin psikolojik çözümlemeler, ak¿c¿ bir üslup ve s¿ra d¿¿¿ bir kurguyla okuyucuya aktar¿yor. Tuncay Bilecen

Elinizdeki kitap, Rengin Kad¿n Korosu olarak düzenledi¿imiz Göçmen Kad¿n Öyküleri Yar¿¿mas¿'nda derece alan ve jüri üyelerimiz taraf¿ndan seçilen öykülerden olüuyor.Ne çok hikâyemiz birikmi¿; erkeklerin anlatt¿¿¿ resmi tarihin nesnesi olurken biz, kendi tarihimizi yaz¿p sand¿klarda, yast¿k altlar¿nda, gizli çekmece dolaplar¿nda saklam¿¿¿z. 'Bir gün evleneceksin' deyip danteller ördürmü¿ler, biz ilmik ilmik arzular¿m¿z¿ i¿lemi¿iz o dantellere, 'bä¿n öne e¿, namuslu ol' demi¿ler, biz e¿it bir birlikteli¿in hayali ile gökyüzüne dönmü¿üz yüzümüzü... Bu kitap denileni yapmayan kad¿nlar¿n hikâyesi....Bäta koromuzdaki seksen kad¿na te¿ekkür etmek istiyoruz.Rengin Kad¿n Korosu'nu kuran SKB ve ev sahipli¿i yapan G¿KDER'e te¿ekkür ediyoruz.¿ngiltere, Almanya, Hollanda, Belçika ve Danimarka'dan yar¿¿maya kat¿lan bütün kad¿nlara te¿ekkür ediyoruz. Çocuk bak¿m¿, i¿ yorgunlüu ve göçmenlik sorunlar¿ ile böüan bu kad¿nlar¿n azmine hayranl¿k duyuyoruz.Kad¿n mücadelesine; kalemi-kâ¿¿d¿, f¿rças¿-tuvali, toprä¿-kili ve kameras¿ ile katk¿da bulunan birbirinden de¿erli jüri üyeleriyle seçtik bu öykülerimizi. Sevgili jüri üyelerimiz; Dursaliye ¿ahan, Fergül Yücel, Gülderen Ar¿k, Derya Tuncel, Ayd¿n Mehmet Ali, Sultan Karatä ve Gülseren Dä; yan¿m¿zda oldüunuz, hakkaniyetli olmak ad¿na ü¿enmeden öyküleri defalarca okudüunuz ve tecrübeleriniz için te¿ekkür ediyoruz.Ve son olarak, kitab¿ yay¿na haz¿rlayan görü¿ ve önerileriyle bizi ayd¿nlatan ve bu kitab¿n sizlerle bulümas¿nda büyük emekleri olan Tuncay Bilecen ile Press Dionysus'a te¿ekkür ediyoruz.'Kad¿nlar Özgür Olsa Dünya Yerinden Oynar'. Buna inan¿yor ve e¿it, özgür, adil bir dünya mücadelemize güç vermenizi bekliyoruz.Rengin Kad¿n Korosu

The book is designed and prepared for ESOL learners. It introduces easy grammar rules, and the learner is acquainted with the logic in the target language.The learner starts to build English sentences easily and gains self-confidence.The motto is;"Learning English is a plus Then why don't you join us It is such a great fun Learn and shine like the sun." ¿¿¿¿

Baz¿ yazarlar vard¿r, kitaplar¿n¿ okurken karakterleri gibi yäamak istersiniz: Murakami'ninkiler gibi bira içmek, Sait Faik'inkiler gibi çay bardä¿na rak¿ doldurmak... Çetinkaya ile Londra sokaklar¿n¿ ke¿fetmek isteyeceksiniz.Müge Çetinkaya, Londra'da geçirdi¿i yirmi dört y¿l¿n kültürel ve profesyonel birikimlerini, pandemi döneminde yazd¿¿¿ sat¿rlarla bize aktar¿yor. Bu dönemde kendisine hayat enerjisini veren, merak¿n¿ uyand¿ran ¿eyleri geçmi¿ten gelece¿e bä kuran geçi¿lerle anlat¿yor. Böylece onunla filmler, kitaplar, müzeler, tarihi mekânlar içinde yolculuk yap¿yor, arada bir gündelik hayat¿na misafir oluyorsunuz. Çetinkaya, bir kalemde yaz¿lm¿¿ hissi veren ince elenip s¿k dokunmü diliyle adeta sizi kucakl¿yor ve hayat¿n en s¿radan sand¿¿¿n¿z anlar¿ndan zevk almaya yüreklendiriyor. Yazmak isteyen ama yazamayan, hayatta de¿i¿ik anlamlar arayan, Londra'y¿ merak eden ve kendi kendine yetmek isteyen herkesin okumas¿ gereken bir kitap. Bitirir bitirmez, ikinci bölümü var m¿, diye Google'yacaks¿n¿z.Ece Özdemirölu

Elle pourrait essayer de sentir l'esprit de ces aïeux, lesquels avaient contribué à construire ces rails, à façonner ces terres, à écrire son histoire et à essayer de rendre les songes d'une nuit ou d'une vie quelque peu réels. Elle pourrait également tenter de revivre l'instant où elle trouva Javier si authentique. Après tout, n'importe quel rêve pouvait se réaliser en Californie. Patriam est un recueil de nouvelles sur le destin. Les personnages des dix-sept histoires sont confrontés à leur relation à l'autre, à l'amour, à la terre et à l'héritage, lesquels sont inextricablement liés.Les souvenirs du passé sont encore vivaces, le présent soulève de nombreux défis et l'avenir reste à définir. Dans leur quête, ils remettent en question leur destinée ou la laissent simplement se dévoiler, afin de trouver un chez-soi qui leur est propre.

Oxford & Cambridge Centilmenler Kulübü'nde 38 Y¿l, Bir Barmenin An¿lar¿'nda, Ahmet Sapaz'¿n 14 ¿ubat 1976'da Centilmenler Kulübü'nde barmen olarak i¿e bälamas¿ndan, 28 ¿ubat 2014'te emekliye ayr¿lmas¿na kadar geçen 38 y¿ll¿k süre boyunca tuttüu günlükler yer al¿yor.Bu günlüklerde Sapaz, Londra'n¿n merkezi St. James'te yer alan ve sadece Oxford & Cambridge üniversitesi mezunu üyelerin girebildi¿i Kulüp'te yäad¿klar¿na yer veriyor. Sapaz'¿n günlükleri, ki¿isel bir hayat hikâyesinin çok ötesine uzanarak içinde bulundüu dönemin sosyo-ekonomik ve siyasal köullar¿na ili¿kin de zengin gözlemler içeriyor. Böylece okuyucu, Prenses Diana'n¿n ölümünden, 11 Eylül 2001 terör sald¿r¿lar¿na kadar bu dönemde yäanm¿¿ say¿s¿z olay¿n Centilmenler Kulübü'nde nas¿l yank¿land¿¿¿n¿ da ö¿renme f¿rsat¿ buluyor.Centilmenler Kulübü, ayn¿ zamanda ¿ngiltere ve dünya siyasetine damga vurmü önemli ki¿iliklerin de ürak yeri oldüu için günlüklerde dönemin siyasî çeki¿melerinin arka plan¿, Kulüp üyelerinin birbirleriyle gerilimli ili¿kileri ve kapal¿ kap¿lar ard¿nda dönen dedikodular da bolca yer ediyor. Bu bak¿mdan kitap, geleneksel ¿ngiliz nezaketi ve siyasetinin görünmeyen yönüne ili¿kin birçok ilginç detay bar¿nd¿r¿yor.Hüzünlü, komik, tuhaf k¿saca insana dair pek çok hikâyenin yer ald¿¿¿ Oxford & Cambridge Centilmenler Kulübü'nde 38 Y¿l, Bir Barmenin An¿lar¿, sürükleyici bir an¿ kitab¿ olarak da okunabilir.

"Evlilik kumar gibidir" derler, öyleyse yurtd¿¿¿na gelin gitmek "Rus ruleti oynamak" de¿ildir de nedir?¿thal Gelinler'de, 2000'li y¿llar¿n bälar¿nda Ad¿yaman'¿n Kara Dantel Sokä¿'ndan mutlu bir gelecek umuduyla evlenip yurtd¿¿¿na giden genç k¿zlar¿n bä¿ndan geçenler kahramanlar¿n¿n äz¿ndan aktar¿l¿yor.Yedi kad¿n, yedi dünya, yedi cörafya...Yeni bälang¿çlar!Göçmen yazar Pelin Markirt taraf¿ndan, tek bä¿na geçirdi¿i üç ayl¿k karantina sürecinde kaleme al¿nan bu kitap, kad¿nl¿¿¿n ve göçmenli¿in temel sorunlar¿n¿ iç içe geçmi¿ ak¿c¿ hikâyelerle sunuyor okuyucuya.Markirt, evlilik nedeniyle bäka ülkelere göç eden kad¿nlarda öne ç¿kan çaresizlik, öfke, umut, özlem gibi duygu durumlar¿n¿ sinematografik bir dille anlat¿yor ¿thal Gelinler'de.